Saliha, savaşın en acı yüzüyle karşılaşan binlerce insan gibi ülkesini terk etmek zorunda kalan bir anne. Çocuklarını güvende tutmak için Türkiye’ye sığınmış ve dört çocuğuyla birlikte bir gecekonduya yerleşmiş. Ancak, zorlu göç yolculuğu geride kalsa da mücadelesi burada da bitmemiş.
Saliha’nın dört çocuğu var ve en küçüğü doğuştan kalp hastası. Çocuğunun tedavisi için sürekli hastanelere gidip gelmek zorunda. Bu durum, hem fiziksel hem de duygusal olarak onu fazlasıyla yormuş. Bir yandan ameliyat süreçleriyle ilgilenirken diğer yandan küçük yaştaki diğer çocuklarına bakmak için çabalıyor.
Bu yoğun ve zorlayıcı hayat içinde Saliha, en temel ihtiyaçlarından biri olan bir çamaşır makinesine sahip değildi. Kısıtlı imkanlarla, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken bir çamaşır makinesi onun hayatında büyük bir kolaylık sağlayabilirdi. İşte tam da bu noktada, Önce İnsan Derneği devreye girdi. Hayırseverlerimizin desteğiyle, Saliha’nın bu ihtiyacını karşılamak için harekete geçtik ve ona bir çamaşır makinesi temin ettik.
Bugün, Saliha’nın yüzündeki mutluluk, onunla birlikte çocuklarının neşesine dönüşüyor. Fotoğraflarda da görebileceğiniz gibi, balonlarla oynayan çocukların gülümsemeleri, aslında hepimiz için bir umut mesajı. Çünkü bir annenin yükünü hafifletmek ve çocukların hayatlarına bir nebze olsun mutluluk katabilmek, iyiliğin en güzel hali.
Saliha’nın hikayesi, savaşın acımasız etkilerinden bir annenin güçlü duruşuna, dayanışmanın iyileştirici gücüne dair bizlere çok şey anlatıyor. Onun bu zorlu hayatında bir destek olabilmek, iyilik köprüsünün bir parçası olmanın en somut örneği oldu.
Haydi, daha fazla umut olmak için birlikte çalışmaya devam edelim!
Mazlumların yanında durarak, hayatları birlikte güzelleştirelim. Çünkü iyilik paylaştıkça büyür.
#BirlikteDahaGüçlüyüz